30 Kasım 2007 Cuma

A little nightmare music

Böyle bir klasik müzik konseri izlemiş olamazsınız.”Klasik” klasik müzik konserlerinden farkı içinde tiyatral öğeler barındırması.Komik bir gösteri.Belki de klasik müzik dinlemeyenleri n bile ilgisi ni çekecek cinsten. Ben örneğin klasik müziğe çok da bağlı değilim. Ama bu konsere gitmek isterdim. Bu akşam Ankara’ya ve Türkiye’ye ilk defa geldiler ve tek gösteri yapıp dönecekler. Ben gidemedim ama bu görüntüler bir nebze olsun neyi kaçırdığımı bana gösterdi.

Igudesman ve Joo’dan…

İyi seyirler…

Oğuz Barlas

26 Kasım 2007 Pazartesi

Denizli'nin Horozları





Not: Uzun süredir blogla ilgilenemediğim için herkesten özür dilerim. Oğuzcuğum söz yazıcam dediğim şeyleri...

Emre Altıntaş

25 Kasım 2007 Pazar

Soğuğun Kokusu


Keskin,acı veren ve dayanılmaz…Soğuk böyledir işte.Ya da benim aklıma bunlar geliyor “soğuk” denince.Soğuğun kendisi böyledir de bir de “kokusu" vardır soğuğun ve zordur onu hissedebilmek.Ön şartları vardır zaten ; bir kere yalnız olmanız gerekir ya da en fazla 2 kişi ki o da çok sevdiğiniz biri olmalı.İkincisi “gece” olmalı, güneşin hafifletici etkisinden sakınmak için.Ayrıca sessizlik olmalı ki konsantre olabilelim o kokuya.Soğuğun kokusu zevk vermez insana ama acı da vermez.Yani sokağa dökülmüş çöp yığının kokusunu aldığımızda hissettiklerimizi hissetmeyiz soğuğun kokusunu aldığımızda . Aslında onu yarattığı etki ne hoşlanmadır ne de tiksinme . Soğuğun kokusunun insan beyninde yarattığı etki “ düşünme “ dir.. Kokladıkça düşünürsünüz ; belki hayatın kendisi hakkında belki eski sevgiliniz hakkında belki aileniz hakkında belki de geleceğiniz hakkında . Kesin olan bir şey var ki bir süre sonra kokunun kötüleştiğini fark edersiniz çünkü içine biraz karbonmonoksit karışmıştır . Kafanızı kaldırırsınız ve tüten bacadan süzülen duman gözünüze ilişir. Sonra da bu soğukta dışarıda yaşamak zorunda kalanlar gelir aklınıza onca düşünceden sonra . ? Çünkü koku değişince düşünceler de değişir . Asıl gerçek yüzünüze vurur hemen ; ne sorununuz olursa olsun siz biraz sonra sıcak evinize gideceksinizdir ama ya dışarıda kalanlar ?

Oğuz

Foto http://zzortlakk.deviantart.com’dan alıntıdır

18 Kasım 2007 Pazar

Büyük Zafer!

Hayır,hayır kastım dün geceki zaferimiz değil.Elbette onun için de çok çok sevindik ve gurur duyduk,Fatih Hoca “kendimi formda hissediyorum” demişti ya kanıtladı bunu dü n gece,sen zaten finalleri kaybetmeyi sevmezsin hocam! Konumuzun bu olmadığını başta da söylemiştim. “ Zafer “ den kastım Ampute ( tibbi nedenlerle bir organi -kol, bacak- kesilen kisi ) futbol takımımızın Antalya’da (Antalya Wow Center) devam etmekte olan Dünya Ampute Futbol Şampiyonası’nda kazanmış olduğu yarı final oynama hakkı.İran ile karşı karşıya gelmiş “millilerimiz”.Çekişmek içinde geçen karşılaşma uzatmaya gitmiş ve uzatma dakikalarında Barış’ın kazandırdığı gol ile yarı finale çıkmışız.Umarım bir gün antreman sahalarından tribünlerin dalga dalga olduğu stadyumlara taşınacak kadar “bilinir” olur bu şampiyona , Simon Kuper’in dediği gibi “futbol asla sadece futbol değildir”, bu söz üzerine ara ara yeniden düşünüyorum da futbolun “kuramı” olmalı bu cümle kesinlikle! Galip geldik önümüzdeki maçlara bakıyoruz !

Oğuz Barlas

Not: Foto Hurriyet Gazetesi’nden alınmıştır.

11 Kasım 2007 Pazar

"Tık tık"


Müthiş bir rüzgar var bu gece Ankara’da,şu saat itibarı ile hala devam etmekte.Yağmur da ona ara sıra eşlik ediyor rüzgarın uğultusunu biraz olsun dindirip ürkütücü havasını yok etmek istercesine.Tam o sırada pencereden gelen “ tık tık ” sesi , evet sadece iki “ tık “ .Rüzgar mı , pencereye vuran bi cisim mi diye düşünürken pencerenin hemen önünde sağ dipte bir çift göz bana bakmakta “ beni içeri alabilir misin “ dercesine. Aslında biz kuş arkadaşlar için (evet böyle bi grubumuz var ) mutfağın balkonunu ayırmıştık önceden hatta şu anda da bu soğuk ve yağmurlu havadan korunmaktalar çoğu orada.Penceredeki misafirime de aynı şeyi söyledim fakat rüzgarın uğultusundan olsa gerek beni duyamadı . Halbuki pencereyi de açtım hiç bi harekette de bulunmadı. Tüylerini olabildiğince kabartarak mağrur bi şekilde bana baktı sadece.Tamam da 5 dakika önce penceremi “tık tık” layan da sendin be! Hala da ordasın. Yardıma mı ihtiyacın vardı yoksa acınmaya mı anlamadım ya da “ben bu soğukta bile dışarıda kalabilirim diye bana gösteriş yapmak istedin de ondan penceremi “ tık “ ladın ? O zaman uç da göreyim ! Rüzgarın uğultusu artıyor, elektrik bir gidiyor bi geliyor fon da “ heart of mine “ çalıyor pencerede misafir bekliyor ve ben de yatmaya gidiyorum.

Oğuz Barlas

Not: Foto http://hakancamoglu.deviantart.com “ dan alıntıdır.