25 Kasım 2007 Pazar

Soğuğun Kokusu


Keskin,acı veren ve dayanılmaz…Soğuk böyledir işte.Ya da benim aklıma bunlar geliyor “soğuk” denince.Soğuğun kendisi böyledir de bir de “kokusu" vardır soğuğun ve zordur onu hissedebilmek.Ön şartları vardır zaten ; bir kere yalnız olmanız gerekir ya da en fazla 2 kişi ki o da çok sevdiğiniz biri olmalı.İkincisi “gece” olmalı, güneşin hafifletici etkisinden sakınmak için.Ayrıca sessizlik olmalı ki konsantre olabilelim o kokuya.Soğuğun kokusu zevk vermez insana ama acı da vermez.Yani sokağa dökülmüş çöp yığının kokusunu aldığımızda hissettiklerimizi hissetmeyiz soğuğun kokusunu aldığımızda . Aslında onu yarattığı etki ne hoşlanmadır ne de tiksinme . Soğuğun kokusunun insan beyninde yarattığı etki “ düşünme “ dir.. Kokladıkça düşünürsünüz ; belki hayatın kendisi hakkında belki eski sevgiliniz hakkında belki aileniz hakkında belki de geleceğiniz hakkında . Kesin olan bir şey var ki bir süre sonra kokunun kötüleştiğini fark edersiniz çünkü içine biraz karbonmonoksit karışmıştır . Kafanızı kaldırırsınız ve tüten bacadan süzülen duman gözünüze ilişir. Sonra da bu soğukta dışarıda yaşamak zorunda kalanlar gelir aklınıza onca düşünceden sonra . ? Çünkü koku değişince düşünceler de değişir . Asıl gerçek yüzünüze vurur hemen ; ne sorununuz olursa olsun siz biraz sonra sıcak evinize gideceksinizdir ama ya dışarıda kalanlar ?

Oğuz

Foto http://zzortlakk.deviantart.com’dan alıntıdır

1 yorum:

EC dedi ki...

aklımızın bir kıyısında yer edinmiş fakat kelimelere dökmesi zor olan, hepimizin kendimizce tattığı şeyler vardır hani.. yaşamışlığın yüzümde bıraktığı gülümsemeden haberdar etmek istedim...