2000'li yılların iktisatçısı olabilmek için piyasaları iyi okuyabilmek gerekiyor.Ben de nacizane iktisat son sınıf öğrencisi olarak kendimce son günlerde olan biten hakkında bi kaç kelam etmek istiyorum.Efendim öncelikle söylemekte fayda var ki 2000'li yıllarda olan biteni anlayabilmek için yapmanız gereken ilk olarak Amerikan ekonomisini sonrasında Japon ekonomisini ve son olarak da Güney Amerika'nın gelişmekte olan ekonomilerini (umarım bir gün refaha erecekler:-)) incelemek.
Son günlerde olup bitene bakarsak dünya ekonomisinin motoru durumundaki ABD'nin Merkez Bankası faizleri düşürdü başka bi deyişle parasını ucuzlattı.Neredeyse sokaktaki Simitçi Sam Amca'ya (benzetmem de art niyet aranmasın lütfen) bile 300bin dolarlık ev kredisi veren ve bu kredilerin taksitlerine güvenerek bunları paketleyip yatırım aracı haline getiren bankalar ile bunları alan hegde funds dediğimiz nerde yüksek getiri-yüksek risk bulsa girip para manyağı olan kuruluşlara akıttığı milyar dolarlar yetmezmiş gibi bir de piyasa faiz oranlarını indirdi Amerikan Merkez Bankası.Bir nevi ilk yardımı yaptıktan sonra şimdi de serum verdi hastaya.
Sonuçta koskoca FED diyesim geliyor ama nacizane bir şey söylemek istiyorum.Şimdi piyasalar yıl sonuna kadar asgari 0.5 puan daha indirim bekliyorlar ve bu da olacak gibi.Bu noktada belki de arka plana düşmüş gibi gözüken enflasyon gerçeği var Amerikan ekonomisinde.Faizleri %10 ve sonra gelecek olan muhtemel indirimlerle %20 lere varan oranda düşürmek enflasyon gerçeğini göz ardı etmek olur bence.Elbette bu işi benden bi milyon kere çok daha iyi bilen iktisatçılar var FED'de.Benimkisi sadece akıl yürütmek.Ayrıca Yale Üniversitesi'nden profesör Shiller'e göre (ki temmuz'daki krizden önce emlak piyasasına özellikle dikkat çekmişti) ABD'de de emlak değerlerinin daha da düşecek.Son krizde %6.5 değer kaybeden emlakların önümüzdeki Ağustos'a kadar %13 değer kaybedeğini öngörüyor.Bu tespitin gerçekleşmesi durumunda finans piyasasındaki krizin reel ekonomiyi ne derece etkileyebileceği kestirmek kolay değil.Acaba diyorum en kötü senaryo olan hem durgunluk hem de enflasyon yani iktisatta "stagflasyon" dediğimiz durum 2008'de ABD'de yaşanabilir mi?
İşin Japonya tarafında faizler %0.5 düzeyinde yani yen hala "sudan ucuz".Japon teyzeler bile borçlanıp Türkiye'ye,Brezilya'ya,Malezya'ya yatırım yapıyor.Bir zamanlar Türk Ev Hanımlarının borsaya hücum etmesi gibi.Dolayısıyla Türkiye adına Japon Yen'inden kaynaklanan bir sorun olmaz.Oradan "borçlanan" bize "ucuz dolarlar" alarak gelir, dolarını bozdurur ve borsamızda istediğini kazanabilir.
Efendim bütün bunlardan bahsettik.Umarım yazıyı sonuna kadar okuyanlar olmuştur:-).Türkiye ilgilendiren kısım ve olmasını istediğimiz senaryo şu:Tanrı ABD'yi korusun ve ekonomisine zeval vermesin öte yandan Japon ev kadınları manavdan 2 muz almak yerine bankalardan "yen" almaya -daha doğrusu borçlanmaya- devam etsin.Not düşmek de fayda var aslında ülkemiz için bu gidiş gidiş değil ama o başka bir tartışma konusu!Bu arada Türk hane halkı ne mi yapsın?Dünya'da her kriz sırasında itibar gören ve fiyatı yükselen 2 şey vardır; Altın ve Petrol.Evimize varil varil petrol koyamayacağımıza göre Altın en mantıklısı gibi duruyor şu an.Bi de unutmadan klasik yatırım aracımızı da göz ardı etmeyin yani Amerikan Dolarını!
Oğuz Barlas
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder