24 Aralık 2007 Pazartesi

158.2


Reel efektif döviz kuru bir ülkenin ticaret ilişkisinde bulunduğu ülkelere yaptığı ticaretin dikkate alınarak – her yabancı ülkenin ticaretteki pay oranlarının ağırlıklı geometrik ortalamalarırı hesaplanmasıyla- yerel paranın reel değerinin ölçülmesinde kullanılır. “ Üretici Fiyatları ya da Tüketici Fiyatları endeksi bazlı “ reel efektif döviz kuru ise ilgili ülkelerinin enflasyon oranlarınun da dikkate alınarak yerel paranın reel değerinin hesaplanmasında kullanılır.

Bu teknik bilgiyi verdikten sonra ( aslında biraz da kendim unutmayayım diye yazdım buraya ) ülkemiz için bu değerin Kasım ayı itibarı ile TÜFE baz alındığında 188.1, ÜFE baz alındığında 158.2 oldğunu not düşeyim. 100 üzerindeki rakamlar “devalüasyon” u işaret etmektedir. Bu cümlemden hemen bir devalüasyon olacağı anlaşılmasın fakat unutulmamalı ki bu göstergeler “reel”, yani “ ülkelerinin paralarının asıl değişildiği yer olan” ticareti”göz önüne alınıyor dahası bununla da kalınmayarak bu her ikitarafın da “enflasyon” oranlarını göz önünde tutuluyor. Teori ÜFE bazlı reel efektif döviz kurunun “ gerçek “ kur üzerine konuşulurken göz önünde tutulması gerektiğini söylüyor. Bu demek oluyor ki Yeni Türk Lirası 58% daha değer kaybetmeli. Mutlak bu oranda - değer yıpranması -olur mu bilemiyorum ama 2008’in iktisat çevrelerince de vurgulanan riskleri göz önünde bulundurulduğunda ülkemizin de küresel şartlardan etkilenme ihtimali yüksek diye düşünüyorum. Aslında 2008 yılına ilişkin riskler bambaşka bir yazının konusu ama belirtmekte fayda var , ABD ekonomisinin resesyona girme ihtimali “ efsane” FED Başkanı Greenspan tarafından %50 olarak görünüyor. Kendisi böyle buyurunca başka “göstergeye” gerek kalmıyor zahir. Meşhur mortgage krizinin çeşitli finans kurumlarına zararı şu an için 59 milyar $ olarak görülüyor. Bu zararının 250 milyar $’a çıkabileceği söyleniyor 2008’te. Dahası tehlike ABD ile de sınırlı değil. Geçen hafta 501 milyar $ gibi “ o kadar para var mı lan ” diye düşündüğüm miktarda likiti piyasaya %4.31 gibi cüzi bir oranda borç veren Avrupa Merkez Bankası’nın bu girişimi beklenen “ suni teneffüs “ havasını da yaratamadı. 2008’de bankaların zararları şu anda tahmin edilemeyen düzeylere çıkarsa bu zararlarının ne kadarını sermayelerinden karşılayabilecekleri ve bu durumun da muhtemel bir kredi daralmasına yol açabileceği gerçeğini de göz önünde tutarak kısaca şunu söylüyorum; Avrupa ve ABD ekonomileri grip olup yatağa düşürse , bizim de zatürre olmamız yakındır.

Kısacası, hazır ÜFE Bazlı reel efektif kur bu kadar yüksekken, teori de bunun devalüasyonu işaret ettiğini söylerken , Avrupa ve ABD ekonomileri de kritik eşiğin üzerinde seyrederken ben de biraz felaket tellallığı yapayım.

Oğuz

Hiç yorum yok: