10 dakika önce geldim eve.. Yüzümde muzaffer bir komutanın gülüşü var hala (salak salak sırıtmak nasıl bu kadar güzel anlatılabilirdi ki?). Çok zorlu bir maçı kazandık, niye böyle mutlu olmayayım ki? 2-1 yeniliyorken, sonuçta 3-2 galip bitirdik. Denizli - Manisa mçından bahsediyorum.
Aslında maçın başında çok bişey anlamyamadım, oturduğumuz yer biraz köşeydi de. Denizli Atatürk Stadı'nı bilenler için söylüyorum, yola bakan kısımdaki kapalı tribünün sol köşesindeydi yerimiz. Hani şu kodomanların oturup hiç bağırmadan izledikleri alt kapalı.
Maça aslında gayet iyi başlamıştık. İlk gol Julio Cesar'ın ayağından 12. dakikada geldi. İlk yarının son 10 dakikasına girerken kaleci Souleymanou'nun aptalca hatası yüzünden 1-1 beraberlik geldi maça. Halbuse gayet de iyi oynuyorduk o dakikaya kadar. İkinci yarı başladğındaysa Denizlispor adeta dökülüyordu. Ve gol geliyorum diyerek dakika 55 de geldi. Takımımız adete dağılmıştı, belki Manisa o dakikalarda farkı kaçırdı. Takımın beyni olan Yusuf solda Fatih Egedik de sağda adeta kötü oynama konusunda yarışa girmişlerdi. Neyseki 70. dakikadan sonra toparlanan takımımız 10 dakika içinde Kratochvil ve Yusuf Şimşek'in ayaklarından 2 gol buldu. Son 10 dakika açıkçası geçmek bilmedi, ama dikkatli savunmamızla maçı 3-2 kazandık.
Sorcaksınız "ee iyi güzel anlatıyosun da, niye ibne hakem yazdın başlığa?" diye. Hemen söyliyeyim, ikinci yarı oynanırken bir ara kendimi ayağa fırlamış, "İbnneeee hakeeeeemmmmm!" diye avaz avaz bağıırırken buldum :) Hani bazen başınıza gelir ya herkes susar, donar herşey.. İşte bir kaç saniye dünya durdu sanki, sonra birden bütün o kodamanlar hakeme sövmeye başladı, yaşlı yaşlı amcalar falan. Nasıl sövmesinler, bu kadar yanlı bir maç yönetilemezdi, ve bir yerden sonra insan patlıyor ama yani!
Şimdi Denizlispor 3 maçta 4 puanla 9. sırada. Fakat oynanan oyun aslında hiç de iç açıcı değil, belki de düşme potasının en büyük adaylarından biri Denizlispor.
Ya o değil de hakkem cidden ibneydi be kardeşim!
Emre Altıntaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder